TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

Sayın Başkan, sayın üyeler;konuşmamı, Türkiye Büyük Millet Meclisiyleilgili önemli gördüğüm dört konudagörüşlerimizi belirterek bitirmek istiyorum. Bunlardanbirincisi; Türkiye Büyük Millet Meclisindeki personelistihdamı ve ücret düzenidir. Çalışanların bir kısmıkadroludur; bir kısmı kamuda kadroludur, buradageçici görevle çalışır;bir kısmı kamuda sözleşmelidir, yine,burada geçici görevlidir. Aynı işi yapanbu insanlara üç değişik ücret ödenir.Bu farklılığın mutlaka giderilmesi veMecliste çalışan insanların Meclispersoneli olarak görev yapması sağlanmalıdır. Sayın milletvekilleri, grup sözcülerininkonuşmalarının bitimine kadar soru alma imkânımızvardır; ondan sonra soru almayacağız. Onun için,lütfen, soru sormak isteyen arkadaşlarımız,Divana, sorularını yazılı olarak göndersinler. Değerli Başkanım, değerli arkadaşlar;Anayasamızın 153 üncü maddesi, yasalarıniptal kararı Resmî Gazetede yayımlanıncayakadar yürürlükte olduğunu, iptalin, yayımtarihinden önceki hukuk alanını etkilemeyeceğiniaçıkça öngörmüştür.O halde, yürürlüğü durdurmayı,yasa kuralıyla dahi düzenleyemeyiz. Böyle birusul yasası, Anayasaya aykırı olacaktır.Bize göre, bu sorun, içtihat ve yasa sorunu değil,aynen Anayasamızın idarî yargıda benimsediğiyöntemde olduğu gibi, Anayasa sorunudur. Yürürlüğüdurdurmaya imkân veren bir anayasa değişikliğinegidilmedikçe, bu konuda çıkarılacakher yasa, oluşturulacak her içtihat, sözügeçen Anayasa hükümlerini aşma çabasıolmaktan kurtulamayacaktır.

Bugüne kadar, bu yolların,36 bin kilometresi asfalt kaplama yapılabilmiştir.Hâlâ, asfalt kaplama yapılması gereken234 bin kilometre yol vardır. 1996 bütçesinde,bu amaçla, 8,1 trilyon para ayrılmışve ancak 4 bin kilometre asfalt kaplama yapılabilmiştir\. İlk bahsini yerleştir, oyunun heyecanına kapıl. bahsegel giriş\.1997 yılı bütçesinde ayrılanparayla, aynı miktarda yol yapılması hedeflenmiştir.Bu şekilde devam ederse, köy yollarınınasfalt kaplaması 71 yılda tamamlanacaktır. CHP GRUBU ADINA ALİ RIZA BODUR (İzmir)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; BaşbakanlıkDenizcilik Müsteşarlığı 1997 malîyılı bütçesiyle ilgili olarak, CumhuriyetHalk Partisi Grubunun görüşlerini sizlerle paylaşmakiçin söz almış bulunuyorum. YüceMeclisi ve televizyonları başında bizi izleyenhalkımızı saygılarımla selamlıyorum. Bu sebeplerden bir ikisini ifade etmek istiyorum.Bakınız, sanayileşme ve modern hayat şartlarınınkentlerde gelişmesi, ilerlemesi, köyden kente göçühızlandırmıştır. Ayrıca,köylere yeterince hizmetin olmayışı,yolu olmayan; suyu olmayan ve hatta çocuk okutacak birokulu olmayan, okulu olsa bile, birçok köyde olduğugibi, öğretmeni olmayan bir köyde, elbette ki, insanlarbarınmayacaktır. Sayın milletvekilleri, bütçe tasarısıüzerinde, dün, Genel Kurulumuzda konuşmalar yapılırken,hatiplerimizi özellikle dinledim. Sayın Baykal’ı,Sayın Güner’i, Sayın Ecevit’i ve diğerhatipleri; özellikle de, Sayın Güneş Taner’idinledim. Doğru, biz, bu doğrularıkabul ediyoruz; çünkü, kendisi Hükümetortaklığı yaptı, bu yaralarda onun dapayı vardır. Birileri gelecek, tıpkı yumurtayıkırması gibi, İskender’in kılıcıylakördüğümü kesmesi gibi, elbette, denkbütçe hazırlayacak ve onu hayata geçirmekiçin de gayret sarf edecek, çaba harcayacak, kendisinide riske atacak.

Bakanve başbakana belli bir suç isnat edilerek onun YüceDivana sevki yolunda tasarrufta bulunma hakkı Parlamentoyatanınmıştır. Bana göre, parlamenterlikgörevi içinde en ağır olanı budur.Yani, kendi içinde görev yapan ve uzun yıllarkendisine güven duyduğu bir bakanı veya başbakanı,Parlamentonun, Yüce Divana sevk edebilmesi için çokciddî deliller olması lazım. Bu takdiri yaparken,parlamenterin, en azından, çok tarafsız vevicdanının sesini dinlemesi lazım. Ayrıca, bunun daha sağlıklıişleyebilmesi için, Yüce Divana sevk kararlarının,hatta soruşturma açılıp açılmamasıkonusunda, Anayasanın 100 üncü maddesinde ve-gerçi yok; ama- İçtüzükte bu konuyuincelemek lazım. Bunlar gizli oylamayla yapılırsa,bence daha sağlıklı bir sonuca varılabilir.Aksi takdirde, yani partilerin, böyle particilik hesabıyla,grupçuluk hesabıyla burada yanıltıcıkararlar alınabilir. Denetim faaliyeti konusunda, Yüce Meclisin budönemde çok önemli denetim fonksiyonu icra ettiğineinanıyorum. Bir defa, bir yıl içinde 9 soruşturmaönergesi verilmiştir; gensoru önergeleri verilmiştir.Bu denetim faaliyetleri içerisinde en önemli unsur,milletvekilinin vicdanına göre hareket etmesi gerekenkonu, Meclis soruşturmasıdır. Hele, dün, bir partimizin tecrübeli genelbaşkanının, son günlerdeki üniversiteolaylarını değerlendirmesi üzüntüvericidir.

  • Şimdi, en tartışmalı birsoruna geliyorum arkadaşlar; aktüel bir sorun…
  • Sayın Başkan, sayın üyeler;halkımız, yolsuzluklar konusunda, ta Bakanlar Kurulunakadar uzanan karanlık ilişkiler konusunda son dereceduyarlı ve tepkisini sokaklara dökülerek gösteriyor.Bu, halkımızın hem hakkı hem de görevidir;ama, Mecliste grubu bulunan partilerin görevi, tepkiyi, burada,çözümlerle birlikte göstermektir.
  • Ülkemizin ve rejimimizin en temel, en kutsalkurumu olan Yüce Türkiye Büyük Millet Meclisibütçesinin müzakeresi sırasında,değerli arkadaşlarımızın, bu kurumundaha sağlıklı işleyebilmesi, ülkeye,millete daha faydalı hizmetler yapabilmesi yönündebize yönelttikleri tenkitlerden dolayı hepsine teşekkürediyoruz.
  • Ben, bütçenin teknik ve rakamsal boyutlarınageçmeden önce, mukaddime babında, köydeyaşayan vatandaşlarımız açısındanbirkaç şeyi ifade etmek istiyorum.

A.ZİYA AKTAŞ (Devamla) – Bu Hükümetyüzünden, Türkiye, yurtdışındahorlanıyor. Alman Dışişleri BakanıKinkel çıkıp, Türkiye için “bizimCezayirimiz” diyebiliyor. Diğer çevreler ise,Türkiye için, şimdiden “Ortadoğu’nunKolombiyası” yakıştırmasınıyapıyor. Hayali müjdeler dağıtmakla meşgulHükümetten ise tık çıkmıyorarkadaşlar. Sayın Erbakan, geçen hafta “Hazinemizdoldu, parayı koyacak yer bulamıyoruz” demiş. Bari biz hatırlatalım, yurdumuzda sürekliaş ve iş isteyen milyonlar var; onun bir sözünekanıp, ta Malezya kapılarına gidip, eli boşdönen binlerce insan da dahil, milyonlarca insan işistiyor, aş istiyor. Sınav ve kadro kuyruklarındamilyonlarca insanımız bekliyor, perişan oluyor.Boş laflarla, şovlarla ve gaflarla insanlarımızın,halkımızın karnı doymuyor, yüzügülmüyor. Hükümet ise, boş laflar, şovlarve gaflardan vazgeçmek yerine, bunları yazan basını,bunları gösteren medyayı susturmaya veya satınalmaya çalışıyor.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar;parlamenter rejim, gerçekten, çağımızınen uygar, en saygın rejimidir. Bu müesseseyi temsileden bizler; yani, halkın temsilcileri, milletvekilleriolarak, bu kürsüde ve burada, düşüncelerimizi,duygularımızı, ülke sorunlarınayönelik problemleri özgürce dile getirebilmekteyiz.Bu Yüce Parlamentoya, Meclis Başkanımızdahil, hepimizin sahip çıkması gerekmektedir.Bu konuda, hepimizin elinden gelen görevi yapacağımızainanıyorum. Dileriz, bu yılın bütçesindeve bundan sonraki çalışmalarda bu tutum terkedilir. Ülkemizde, yıllardan beri tartışılanve gerek literatürde ve gerekse denetimle ilgili çevrelerdeihtiyaç olarak kabul edilen -diğer ülke sayıştaylarınınçok büyük bir kısmında yıllardıruygulanmakta olan- verimlilik, etkinlik ve tutumluluk denetiminemutlaka geçilmesi gerekmektedir. Böylelikle, TürkiyeBüyük Millet Meclisi adına denetim yapan Sayıştay,şekilden öte, malî olayların özünüyakalayabilme olanağına kavuşacaktır. Değerli arkadaşlarım, üzülerekbelirtmek istiyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanımız,tüm siyasî yaşamı boyunca ancak iki kezradikal davranabilmiştir. Birisi, bu Parlamentoda, üçsolcu genci “üçe üç, üçeüç” çığlıklarıarasında, intikam alırcasına darağacınagöndermekte tereddüt etmemiştir. Sayın milletvekilleri; 1997 Malî YılıGenel ve Katma Bütçeli İdareler BütçeKanunu Tasarıları ile 1994 ve 1995 Malî YıllarıGenel ve Katma Bütçeli İdareler KesinhesapKanunu Tasarıları üzerindeki görüşmelerimizekaldığımız yerden devam edeceğiz;ancak, bütçe görüşmelerine geçmezdenönce Başkanlığın Yüce Kurulasunuşları vardır. MİT Müsteşarı hakkında soruşturma yapılması Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlı olacak.

Şu anda, devlet memurusayısı 2 milyona yaklaşmıştır;bunun yarısı kadar devlet memuru çalıştırılsa,devlet işlerinde en küçük aksama olmaz;devlet kadrolarını bu şekilde şişirmekleişsizlik de önlenemez. Doğru Yol Partisi Grubu adına, 1997 yılıBaşbakanlık ve Denizcilik Müsteşarlığıbütçeleri üzerinde söz almışbulunuyorum. Başbakanlık ve Denizcilik Müsteşarlığıbütçelerinin, milletimize, memleketimize hayırlıve uğurlu olmasını temenni ediyor, Grubum veşahsım adına, Yüce Meclisin değerliüyelerini saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan burada, Yüce Meclisindeğerli milletvekilleri de burada; 1997 yılında,ya bu denk bütçe denk olmazsa ne olacak sizin haliniz?! ANAP GRUBU ADINA EMİN KUL (İstanbul)- Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ben,Denizcilik Müsteşarlığı bütçesiüzerinde durmak istiyorum. Böylece, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı 1997 malî yılı bütçesi ile 1994ve 1995 malî yılı kesinhesapları kabuledilmiştir; hayırlı olmasınıtemenni ederim.

O, inşallah, yapıldığında,bugün tenkit eden arkadaşlarımız içinegeçtiklerinde rahat ederler ve sonuçta da memnunolurlar. Bu itibarla, bu sıkıntıları,bu eksiklikleri gidermek üzere, geçen dönemdebaşlanan Genel Kurul Salonunun yeniden düzenlenmesive yeni tekniklere uygun yoklama ve oylama sisteminin getirilmesiiçin, biliyorsunuz, büyük salonumuzu bu seneihale ettik. Bu ihaleyi, sermayesinin tamamıdevlete ait olan Emlak Konut Anonim Şirketine verdik. Projeninyapılması, ihalesinin yapılması, denetimihepsi bu firma tarafından üstlenilmiştir vebu ihale bedeli 21 milyon dolardır. Ancak, bazıteknik aletlerin, oylamalardaki otomatik cihazların getirilipmonte edilmesi de 4 milyar lira civarında bir rakama baliğolmaktadır; hepsi 25 milyon dolar civarındadır.Tabiî, ben, mühendislik faaliyetlerinden anlamam; ancak, zannedersem, enine boyuna bu fiyat tartışılmışve birtakım incelemeler yapıldıktan sonrabu seviyeye gelinmiştir. Değerli arkadaşlarım, tabiîki, Türkiye Büyük Millet Meclisi de çağauymak zorundadır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *